Balıkesirspor'un açılış sayfası

Bu haftaki rakibimiz Osman Özköylü, hafta içinde yaptığı açıklama ile kupa’dan eleneceklerinin alenen ifşa etti.

Özköylü, Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplara kalmalarının kendileri için intihar olacağını belirterek,

“Bu kulüp için gruplara kalmak tam anlamıyla intihardır. Bunu net şekilde söylüyorum. Belki birileri kızabilir, belki eleştirebilirler ama ligde çok kısıtlı bir kadro ile gidiyoruz.” dedi.

Şaşırmadık,

“Kupada guruplara kalarak takımımı yıpratmam.Bizim hedefimiz ligde kalmak. Kupayla uğraşacak halimiz yok” diyerek Samsunspor‘un içine düştüğü acıklı durum daha nasıl anlatılabilir ki?

Bakınız,

1965 Yılında kurulan.

13 Sezon kesintisiz Süper ligde mücadele eden. Bu süreçte süper ligi  3. 4. 5.  sıralarda bitiren.

Tanju Çolak‘ın 33 gol atarak şimdinin süper ligini dut gibi salladığı.

Gol krallığı tacını giydiği,

Türk futboluna İlhan Mansız, Tümer Metin, Serkan Aykut, Fatih Uraz, Ertuğrul Sağlam, Cenk İşler, Celil Sağır gibi nice değerleri sunan.

O zamanki adıyla Federasyon kupasında yarı final ve finale yükselen.

Ülkemizi Balkan ve İntertoto kupalarında temsil eden.

Crystal Palace‘ı kupadan eleyerek İntertoto kupasında yarı finale çıkan.

Yarı finalde Werder Bremen ile eşleşen Samsunspor’dan bahsediyorum.

***

Ne demiş George Herbert?

“Yarını tehlikeye atacak eğlencelerden uzak durmalısın.”

Bu noktadan hareketle Özköylü‘nün feryadını anlayabiliyoruz.

Anlayamadığımız nokta ise şu?

Kökleri bu denli derine gitmiş Samsunspor ya da benzeri kulüpler nasıl bu hale geldi?

Yılmaz Ulusoy, Salyangoz kralı Hasbi Ağa, İsmail Uyanık gibi dirayetli başkanlarla başarıdan başarıya koşan Samsunspor,

Şimdi neden can çekişiyor?

***

Elbette Türk Futbolundaki bu kaos ve plansızlığın, har vurup harman savurmanın, altyapıya sırt çevirmenin, günü gün ederek yarını es geçmenin analizini yapmak ayrı bir yazı konusu.

Şimdilik kısaca şunu söyleyebilirim.

Biliyorsunuz 20 Ocak 1989′da Türk Futbol tarihinin en dramatik gününü yaşayan Samsunspor kafilesi,

Havza‘da geçirdikleri kazada teknik direktörleri Nuri Asan, futbolcuları Muzaffer Badalıoğlu ve Mete Adanır ile otobüs şoförü Asım Özkan‘ı kaybetmişti. Allah bir kez daha rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

O yıl yaşanan bu elim olay sonrası liglere devam edemeyen Samsunspor, TFF tarafından çıkarılan özel bir statü ile ligde kalmış. 1988-1989  Sezonunun “Onur Şampiyonu” ilan edilmişti.

Bu kazanın etkisiyle uzun süre toparlanamayan Samsunspor, 1. ve 2. liglerde bir süre dirsek çürüttükten sonra,

1993-1994 Sezonunda tekrar Süper lige yükselerek altın çağını yaşamıştı.

Nereden nereye?

Ve şimdi geldikleri noktaya bakınız.

Özköylü diyor ki; “Guruplara kalmak intihardır.”

Taraftar diyor ki; “Yazıklar olsun”

Özköylü, gelecek için mesaj veriyor,

Taraftar Menemen Belediye maçını kafaya dolamış, “Yuh” çekiyor.

Uzun lafın kısası,  Samsunspor kafilesi tıpkı Havza‘daki gibi bu kez topyekün uçurumun eşiğinde ama,

Anlayan yok ki…

Görün işte vahameti.

***

Peki, Kupada 3. Lig temsilcisi Darıca Gençlerbirliği‘ne elenen Balıkesirspor teknik direktörü Can Cangök maçtan sonra ne demiş?

“Maçı 120 dakikaya götürmemek için çok çaba sarf ettik ama maalesef maç 120 dakikaya gitti. Çünkü 5-6 oyuncumuzun sakatlığı vardı. Bazen dinlendirmek istedik. Oyunu biraz daha erken bitirmek istedik. Golü atamayınca Darıca Gençlerbirliği’nin direnci arttı. Darıca çok kötü bir takım değil. Biraz da hakem maçı bu duruma taşıdı. Oyuncularım elinden gelen her şeyi yaptılar. Maç içinde hakemin verebileceği 2 penaltı pozisyonu vardı. Türkiye kupasından penaltı atışları sonucu elendik. Artık lige daha sağlıklı bakmak zorundayız. Samsun maçına kadar oyuncularımın sakatlığının bir an önce toplanıp, Samsun maçına çıkmak istiyoruz. ”

Cangök, sakatlıklar nedeniyle  futbolcularını dinlendirmek istediğinden söz ediyor. Maçın 120 dakikaya gitmesine üzüldüğünü belirtiyor.

“Elimizden gelen herşeyi yaptık ama, Darıca’yı eleyemedik” demeye getiriyor.

Hakemden şikayet ediyor.

2 Penaltı atışından faydalanamayan takımı lehine, oyun içinde 2 penaltı verilmediğini işaret ediyor.

“Artık lige bakacağız” diyor.

Bu açıklamalardan benim anladığım şu,

“Guruplara kalmak için varımızı yoğumuzu ortaya koymuş, ama başaramamışız”

Yani hedefimiz guruplara kalmakmış.

***

Lütfen bu satırları çok dikkatlice okuyalım.

Şayet guruplara kalsak başımıza neler  mi gelecekti?

27 Kasım’da Altınordu ile deplasmanda,

04 Aralık’ta Boluspor ile deplasmanda,

11 Aralık’ta Şanlıurfaspor ile evimizde,

18 Aralık’ta Manisaspor ile deplasmanda,

25 Aralık’ta Elazığspor ile evimizde oynayıp,

Ayrıca 4 de Ziraat Türkiye kupası maçında oynayacaktık.

Yani, 27 Kasım ile 28 Aralık  tarihleri arasında oynayacağımız toplam maç sayısı  9 olacaktı.

Bir aylık süreçte üç günde bir maç oynayıp futbolcularımızı telef etmek için elimizden geleni ardımıza komadık ama,

Allah acıdı.

***

Samsunspor teknik direktörü Osman Özköylü ile,

Balıkesirspor teknik direktörü Can Cangök‘ün sözlerini lütfen bir kez daha okuyalım.

Sizce hangisi önlerinde duran geleceğin farkında?

Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın

Bu yazı 810 kez okundu.