Balıkesirspor'un açılış sayfası

Karşıyaka maçında kaleci Vukovic‘in gol kurtardığını gören var mı?

Yok…

Daha düne kadar 3. ligde oynayan rakip kaleci Ersin ise neredeyse yerden kalkmadı.

Uçtu, kaçtı, dünyaları kurtardı.

Maçın adamı oldu.

Tüm bu göstergelere bakıp da Balıkesirspor‘un kötü oynadığını söyleyemeyiz.

Neden mi?

1) Rakibe sıfır pozisyon verdik. Bunun yanısıra en az 4 net pozisyon yakaladık.

2) Diğer maçlara oranla daha agresif ve inançlıydık. Takımın sahadaki diri ve sert duruşu farkedilir boyuttaydı.

3) Orta saha organizasyonu geçmiş maçlara oranla bir tık yukarıya çıkmış gibi göründü.

4) Kanat organizasyonlarında da gelişmeler görüldü.

***

Balıkesirspor‘un bu artılarında elbette Karşıyaka‘nın da büyük payı var.

Şöyle ki:

1) Kaf Kaf’lar asla oyunu kendi yarı alanında kabul etmedi. Öne çıkarak Muğdat, Yiğit ve Kerim’in çok sevdiği boş alanları yarattı.

2) Özellikle geri dönüşlerde yaşadığı sorunlar nedeniyle Balıkesirspor’dan ard arda kontralar yedi.

3) Engin Baytar ve stoperden bozma orta saha Duric,  Sankoh ve Eray karşısında havlu attı. Orta sahadaki hakimiyet % 51 Balıkesirspor’a geçti.

4) Mehmet Eren ve Tayfun’un yardıma gelmediği iki kanat, Yiğit ve Muğdat karşısında paçavraya döndü.

***

Ahı gitmiş, vahı kalmış Karşıyaka‘yı konuşuyoruz beyler.

Çok sağlıklı bir değerlendirme olmasa da;

Balıkesirspor‘da herşey güllük gülistanlık mı? Kesinlikle hayır.

Peki herşey kötü mü gidiyor? Buna da yüksek sesle “Hayır” diyebiliriz.

Dürüstçe söylemek gerekirse kırmızı-beyazlılar 2 sene öncesinin şampiyon takımını mumla aratıyor.

Liderle aramızda sadece 8 puan fark var.

Ligin son sırasıyla aradaki fark ise 7

Şu an ipin üzerinde kararsız bir biçimde durmaktayız. Bir tedirginlik söz konusu.

Ya ipin üzerinde güvenle ilerleyeceğiz.

Ya da bütün hayallerimize mendil sallayacağız.

Sorumluluk sadece yönetim, teknik heyet ve futbolcularda değil.

Tamamiyle hepimizde. Yani Balıkesir‘de…

***

EFSANELERE VEFA MI?

Balıkesirspor yönetimi güzel bir adım attı.

Altınordu maçında Balıkesirspor‘un ilk gol kralı Nevzat Kırceylan,

Karşıyaka maçında ise kulüp tarihimizin ilk takım kaptanı olan Coşkun Ehlidil‘e  plaket verildi.

Bu uygulamanın diğer maçlarda devam edeceği bildirildi.

Öncelikle gösterdikleri “Ahde-vefa” için yönetim kurulunu tebrik ediyorum.

Ancak uygulamayı eleştiriyorum.

Şeref tribününde, gözlerden uzak ve apar topar verilen bu plaketler oldu mu şimdi?

Ne bir anons var, ne de bu düşüncenin ruhuna uygun bir tören.

Balıkesirspor ilk gol kralı ve ilk kaptanına daha görkemli bir tören gerekmez miydi?

Ayrıca, bir çarpıklığı da gözönüne sermeyi üzerime görev addediyorum.

Plaket verilen Kırceylan ve Ehlidil gibi Balıkesirspor’a kanı ve canıyla emek veren bir çok futbolcu bundan önceki yıllarda o şeref tribününe giremiyordu.

Plaket töreni haricinde hala giremiyorlar.

Hatta Coşkun Ehlidil ve Cemal Tuncaoğlu geçmiş yıllarda kapıdan çevirilmişti.

Bu konuyu biraz daha açalım.

Örnegin Altınordu maçında ödül alan Nevzat Kırceylan, Karşıyaka maçında stada giremedi.

Karşıyaka maçında ödül alan Coşkun Ehlidil de Boluspor maçında sahada olamayacak.

Balıkesirspor yönetimine istirham ediyorum, bu konuyu lütfen çözün.

Coşkun Ehlidil, Nevzat Kırceylan, Ali Suavi Özyıldırım, İsmet İhsan Özbek, Kamil Güvenal, küçük ve küyük Veli‘ler, Özer Umdu, Nadir Örsel, Kazım Ergül, Ali Burul gibi daha ismini sayamayacağım bir çok efsane o şeref tribününe girmeyi en çok hak edenler arasında.

Mevzuat mı engel?

O halde oraya girenlere bir bakalım.

Hepsi mevzuata uygun mu?

***

Tekrar maça gelelim.

Sayın Fikret Yılmaz maç sonunda son vuruş eksikliğinden şikayet etti.

Bu konuda daha üretken olmak için çalışacaklarını söyledi.

İyi güzel de;

Bir takımın savunma örgüsünü,

Orta saha kurgusunu,

Hücum aksiyonlarını düzeltebilirsiniz.

Ama gol vuruşu komprime bir hap mı ki yutunca düzelsin?

Bu sorunu çözmek için, o bölgeye ara transferde uygun bir yama yapmak en mantıklı çözümdür.

Ama Karşıyaka maçında şu dikkatimi çekti.

Son vuruş ustası Genero Zeefuik 80. dakikada duşa giderken,

Son vuruş özürlü bir çok kişi sahadaydı.

Ve maçın bitmesine 10 dakika gibi uzun bir zaman vardı.

Şayet sakatlanmadıysa,

Zeefuik neden çıktı?

Tıpkı Altınordu maçında Abdurrahman Dereli‘nin  uzatma dakikalarında oyuna girmesi gibi,

Maç bitmesine saniyeler kala Uğur Aktaş neden oyuna girdi?

Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın

Bu yazı 1.123 kez okundu.