Eleştiri yapmak için fırsat beklemiyorum. Futbol gündeminde her zaman yapılan açıklamalardan öyle çok manalı, manasız yorumlar yazılabilir ki bu konuda hiçte malzeme sıkıntısı yaşamayan spor yazarları ve yorumculardır.
Futbol Sezonu öncesinden başlayan Yönetim Kurulu seçimli Kongre gününden, ligimizde yaşadığımız bu güne kadar karşımıza çıkan olaylarla birçok ilki yaşadık.
Rüya gibi geçen ilk dokuz haftanın sonunda, Cv sinin satırlarına yazılan Süper lig Hocası payesi verdiğimiz İsmail ERTEKİN döneminde, hala herkesin dilinde olan 3.ncü hafta da elde edilen Galatasaray galibiyeti haricinde alınan 6 mağlubiyet ve 2 beraberlik sonucunda Bende dâhil herkesin moralini bozduğu günlerde, yapılan açıklamalar aklıma geldi.
Geride oynanacak çok maç, ligin yeni ekibiyiz, alacağımız puanlarla yukarılara tırmanacağız, bu ligde kalıcı olacağız. Yeni Teknik Yönetim arayışları döneminde İki hafta Takımın başında yer alan Muhammet YILMAZ döneminde devam eden başarısız sonuçlar ligin dibinde kalıcı olmamızı sağlamıştı.
Takımın başına gelen Kemal ÖZDEŞ hocamız 14.ncü hafta da 5 / 3 kazandığımız Kasımpaşa ile 15.nci haftada dış sahada kazandığımız Karabük maçları ile birazcık ümitlenmemizi sağladı. 16.ncı haftada tamam oldu bu iş dediğimiz zamanda çok kötü durumda olan Trabzon ile sahamızda yaşanan çekişmeli müsabaka da alınan beraberlikle neşemiz yerine geldi. Sıralama da her ne kadar son sırada da olsak puan farkını bayağı kapatmıştı takımımız.
Devre arasında yapıldı, yapılacak denilen ama bir türlü açıklanamayan hepimizin merakla beklediği bomba transferlerin yanında gelen yabancı ve yerli transferlerle Hop ne oluyor orada muhabbetleri kaynamaya başladı.
İkinci yarı maçları öncesinde daha 17 maçımız ve alınacak 51 puan hayalleri ile kendimizi kandırmaya devam ettik. Akhisar beraberliği ile başlayan evimizde oynadığımız Konyaspor maçını kaybedince hayallerimizin tepesine o koca balyoz indi bir kez daha. Hemen kendimize teselli yarattık önümüzde oynanacak 15 maç ve alınacak 45 puan var.
21.nci haftada yaşadığımız Alkolik Hakem olayları ile Spor gündeminin ortasına dank diye düştük. Federasyon Disiplin Kurulu tarafından verilen cezalar, tahkim sürecinde cezaların bazılarında yapılan indirimlere rağmen yaşadıklarımız hepimizi şaşkına çevirdi. Ne oluyoruz demeye bile fırsat bulamadan yapılan yorumlar, yazılan yazılar karşısında sus pus olan Yönetim kurulu hiçbir şekilde açıklama bile yapmadı. Ne kadar acemice hareket edildiğini tekrarlamak üzücü ama yaşandı ve tarih defterine kayıt edildi silinmemek üzere.
Antrenman sahası konusunda yaşanan gerilim, karşılıklı yapılan suçlamalar karşısında ikiye bölünen taraftarın destek konusunda tribünlerden çekilmesi hep gündem konumuz oldu.
Geçen 24 haftalık zamanda yaşadığımız o kadar olumsuzluğa rağmen, sahamızda kazanılan 4 / 1 lik Eskişehir maçı ile spor otoriteleri tarafından düşmeye en büyük aday olarak gösterilen takım olarak birden takdir edilmeye, matematiksel olarak ligde tutunma şansımızın bulunduğu dillendirilmeye başlandı.
Uzun süredir suskun olan Yönetim şimdi kalan dokuz maçta 1/ 0 olsun bizim olsun söylemi ile lig başında tekrarlanan nakaratı ortaya attı.
Buraya kadar kısaca sezon içinde yaşananlara kaleme almaya çalıştım. Yaşanan olayların birçoğunda yıpratıcı olmamak adına birçok konuda eleştirel manada yorumda dahi bulunmadan destekçi olmaya, moral içerikli yazılar yazmaya çalıştık. Gönlümüz hiçbir zaman toz kondurmak istemedi hala da istememekte.
Çıkmayan Candan Umut Kesilmez gibi güzel özlü sözlerimiz var. Yaşanılan o kadar çok olumsuzluklar karşısında hepimizin çıkarması gereken, O kadar çok dersler var ki İnşallah yaşananları unutmayız.
Dokuz Çarpı Üç eşittir Yirmi yedi eder.
25 maçta kazanılan 18 puan, Yönetim tarafından kazanılması düşünülen 27 puan var. İç sahada oynayacağımız 5 maçı kesin kazanalım, dış saha maçlarından alacağımız bir 3 puan ile rakiplerimizin kaybedecekleri puanlarla ligde kalmayı başarabiliriz.
Kolay mı? Hiçte kolay değil. Mutlak kazanılması gerekir iken açıklanamayacak nedenlerle kaybedilen maçlara yanmamak elde değil. Şimdi rakiplerin yağını çıkarmak için çok ama çok çabalamak gerekiyor.
Top yekûn hesaptan ziyade her maç kendi içinde değerlendirilmeli, yönetim, takım ve taraftar olarak kenetlenmeliyiz.
Bu güne kadar köstek olanlardan zaten beklentimiz yok, onlar yine bildik köşelerinden seyretmeye devam etsinler.
Her yazıya başladığım da fazla uzatmadan kısa yazacağım hesabı yapıyorum da olmuyor. Derdimiz o kadar çok ki yazdıkça yazıyor İnsan.
Derdim şahıslar değil, bu güne kadar hiçbir zaman da olmadı. Kişiler her zaman gelip geçicidir. Kurumlar kalıcıdır. Tarih yazılırken sadece iyiler değil iyi, kötü ne varsa hepsi yazılır. İyi olanlar iyi, kötü olanlar kötü anılırlar. Bu camiada herkes birbirini çok iyi biliyor ve tanıyor. Hepimiz için geçerli, kötü olarak yazılanları silmek, tekrardan geçmişe dönerek olayları sıfırdan yaşamak imkânsız.
Efelenmenin, küsmenin, çelme takarak engellemelerin, susmanın, pusmanın, getirim peşinde koşmanın, sahiplenmenin, dışlanmanın bu kadar yoğun yaşandığı sezonu bir daha yaşamamak dileği ile kalan maçlarda galibiyet ve galibiyetler serisini peş peşe yaşayalım.
Gerçek Balıkesirspor Sevdalılarına selamlar, saygılar.
Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılınBu yazı 784 kez okundu.
YAZARIN DİĞER GÜNCEL YAZILARI:
- Dokuz Çarpı Üç
- Bal-Kes’imin Nevruzu
- Şehrin Takımı
- Nereye Kadar?
- Fıtrat
SON EKLENEN YORUMLAR:
- Ender Eryaman - Özdeş:”Gelecek İçin İyi Takımız”
- Nihat Ay - Özdeş:”Gelecek İçin İyi Takımız”
- Galip Şener - Özdeş:”Gelecek İçin İyi Takımız”
- Tuncay çetin - Özdeş:”Gelecek İçin İyi Takımız”
- Cemal Selvitop - Özdeş:”Gelecek İçin İyi Takımız”
6 maç galibiyeti bizi bu ligte kalmaya yeter