BALIKESİR'in takımı BALIKESİRSPOR. Bal Bal Bal…Kes Kes Kes…Balkes Balkes Heeey…

Balıkesirspor‘un kongresinde Divan Başkanlığı yapan sayın Erol Taşkesen,
“Bu kulüpte divan başkanıyken, bu kulüp kayyum olarak Erol Taşkesen’in üzerine kaldı. Neredeydiniz o zaman?” deyince,
Sayın Emin Ermişler ayağa fırlayıp, “Ben buradaydım” dedi ve devam etti.
“Buradakilerin %90′ı bu kulüp kapansın dediği zaman ben sırtladım. Haksızlık etme”

***

Sayın Ermişler‘in özde yerden göğe kadar haklı,
Matemetiksel olarak ise haksız olduğunu düşünüyorum.
Zira, o bahsettiği dönemlerde “Bana ne kulüp kapansın” diyerek,
Çocuğu cami avlusuna bırakan sözünü ettiği % 90′lık çoğunluk,
O gün Karesi AVM‘de nutuk atan,
Aday olan,
Caka satan,
El kaldıran, alkış yapan,
Ya da protesto eden o anlı şanlı delegeler değildi.
İşin doğrusu,
Sayın Ermişler‘in ateşten gömleği giydiği o dönemlerde,
Karesi AVM‘de Balıkesirspor‘un geleceğine parmak kaldıranların % 90′ı,
Belki de Balıkesirspor‘a üye bile değildi.

***

Ticaret odası toplantı salonunda.
Mütevazi bir kalabalık önünde.
Sayın Ermişler‘in gerçekten elini taşın altına soktuğu o tarihi kongrede söylediği bir söz vardı.
Şöyle demişti.
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”
Öyle de oldu…
Yakılan, yıkılan…
Perişan edilen…
Amatör küme bataklığına düştüğünde bir elin parmakları kadar insanın üzülüp gözyaşı döktüğü,
Bir çok insanın ise zil takıp göbek attığı,
“Bu takım küme düşerse memleketi terk ederim” diyenlerin ertesi gün verdiği sözleri yuttuğu dönemde,
Bayrağı göndere dikti.
Dolayısıyla, sayın Taşkesen‘e verdiği tepkide ,
Yerden göğe kadar haklıydı.

***

Şimdi durum nasıl bir bakalım.
Anımsayın…
Bıçağın sırtındaki o malum maçta,
Balıkesirspor‘lu futbolcuları hedef gösterip,“Vurun, kırın “ diyenler,
Yalova‘da Lüleburgaz ile oynadığımız final maçının  ilk yarısı 0-0 berabere bitttiğinde,
“Yaşasın herşey bizim istediğimiz gibi gidiyor” deyip ellerini oğuşturanlar,
Karesi AVM‘de nasıl da sahiplendiler Balıkesirspor‘u? Şaştım kaldım.
Uzatmayalım…
Konumuz o da değil ama,
O günlerde dişlerimizi sıkarak kendimize verdiğimiz sözün aydınlığında,
Unutamıyoruz, unutmayacağız da.
Elde değil.

***

Peki “Yorgan gitti, kavga bitti” mi?
Yangına körükle giden onlarca düşünce ve söylemi göz önüne getirdiğimizde,
Bu soruya okkalı bir “Hayır” yanıtı verebiliriz.
İsim olarak süper lige çıksak da,
Cisim olarak bedenimize bol gelen şu elbise üzerimizden dökülmeden,
Keşke tüm saygın işadamlarını bir masa etrafında buluşturup.
Bir uzlaşma ve bayramlaşma tadında,
El ele, kol kola…
Hiçbir hesap kitap yapmaksızın,
Sadece büyük Balıkesirspor‘un bayrağı altında,
Aynı yöne, aynı hedefe odaklayabilseydik.
Ve…
Bu saygın işadamlarının dahi itiraz edemeyeceği,
Bir Süleyman Seba bulabilseydik,

***

Tellioğulları ve Seferoğulları‘nın o herkesi güldüren,
Ve dahi düşündüren hali midir Balkes‘in kurtuluşu?
Arabesk bir filmin setinden,
Süleyman Seba‘nın o asil duruşuna giden yola ne oldu?
Nereye gitti bu yol?
Neden ve niçin?
O dümdüz ışıklı yolu terkederek,
Birbirimizden kaçarcasına,
Tırmanıyoruz yalçın kayalıkları?

Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın

Bu yazı 1.300 kez okundu.