Futbol çevirmenliği, aslında göz ardı edilen önemli bir uzmanlık alanı.
Yurt dışından transfer edilen futbolcuların o ülkenin ve o yörenin şartlarına, kültürüne, mutfağına, iklim şartlarına uymasını elbette her kulüp dikkatle takip eder. Ancak acaba yardımcı olur mu?
Ülkemizi bilemeyiz ama, Bayern Münih’te Almanca bilmeyen yabancı bir futbolcu alındığında ona sadece tercüman tahsis etmiyorlar. Onu yaşadığı şehre, ülkeye ve Almanca’ya alıştıracak bir danışman/asistan veriyorlar. Bu sistem diğer Alman kulüplerinde de farklı değil…
Dolayısıyla yabancı oyuncuların kendi ülkelerinde ya da son oynadıkları kulüplerinde önemli ya da önemsiz bir çok anı, izlenim, cefa ya da sefa çektiklerini, bu yaşananların da belki onlar için çok önemli olabileceğini, etkileyebileceğini, uyum sorunlarını uzatabileceğini düşünmek zorundayız.
Luis Suarez’in henüz yeterli düzeyde İngilizce öğrenmemiş olmasını, Patrice Evra olayında ırkçılıktan aldığı 8 maçlık cezanın sebebi olarak görenler hiç de az değildir.
Önceki kulübü ile, transfer olduğu kulübündeki profesyonellik anlayışı, tesis, stad, karşılıklı iletişimden doğan lisan sorunu ve daha buna bağlı bir çok sorun elbette o yabancı futbolcuyu büyük oranda etkilemektedir. Bu da doğaldır.
Eski Manchester United’li Andy Cole bir röportajında şöyle demişti: “Önemli olan elbette oyuncunun sahada ne yaptığıdır. Ama Sir Alex soyunma odasında bir oyuncunun canına okuyorken, hocasının ne söylediğini anlamıyorsa, sorun vardır. Ve hiç kimse bulunduğu sosyal bir ortamda, 3-5 kişinin küçük klikler oluşturarak diğerlerinin anlamadığı bir dilde konuşmasından hoşlanmaz. İnsan doğası bu; ‘Acaba benim hakkımda mı konuşuyorlar?’ diyorsun. Benim zamanımda, Johnsen, Berg ve Solskjaer soyunma odasında kendi aralarında Norveççe konuşmamaları konusunda uyarılırdı”
Tüm bu yukarıda anlatılanların çözümünü, görevli olduğu kulüpte kısmen de olsa sağlamakla görevli olan mütercim tercümana futbol çevirmeni denir. Yurt dışından transfer edilen futbolcuların çoğu transfer oldukları ülkenin dilini bilmediğinden bir tercümana ihtiyaç duyduğu gibi, o ülke dilinin en azından günlük hayatta kendisine lazım gelen sözcükleri öğrenmesinde de tercümana başvurmaktadır.
Schalke 04’de teknik direktörlük yapan Hollandalı teknik direktörü Huub Stevens, soyunma odasında mutlaka Almanca konuşurmuş ve başka bir dilin konuşulmasını istemezmiş ama, Carlos Tevez uzun bir süre İngiltere’de yaşamasına rağmen “Bu ülkede yaşamaya bir türlü alışamadım” demişti. İngilizceyi bir türlü öğrenmemesi, bunda inat etmesi de bu ‘alışamama’ konusunda önemli etken olmuştu. Takım içinde bile, bir şey söyleyecekse takım arkadaşı Pablo Zabaletta’yı çağırıp, tercüme ettirmesi de ilginç değil mi?
Zira, her ne kadar o ülkenin dilini bilseniz de, bir tercüman gibi çeviremezsiniz…
Buna rağmen, İngiltere ve Almanya ’da çalışma ve oturma izni için de o ülkenin dilini ‘belli bir seviyede’ konuşabilme şartı aranıyor. İngiltere’de bu şart sadece futbolcular için kaldırılmış olmasına rağmen şiddetle eleştirilmişti.
Eski Alman milli takım futbolcusu Arne Friedrich “Bu konu biraz da futbolcuların rahatlığından kaynaklanıyor. Benim bildiğim kadarıyla, bazı hentbol kulüplerinde 3 ay içinde anlaşacak kadar Almanca öğrenmeyen oyuncuyu, satış listesine koyuyorlar” diyerek tartışmaya yeni bir boyut kazandırmıştı.
TERCÜMAN’IN KULÜPTEKİ İŞLEVİ NE OLMALI?
• Yabancı dildeki basın toplantılarında dile getirilenleri o ülke diline çevirmek.
• Antrenmanlardan sonra yabancı oyuncu ya da teknik adamlara sorulan soruları aynı anda ve doğru olarak tercüme etmek. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek.
• İki takımda oynayan yabancı futbolcuları da düşünerek, Stadyum anonslarını en azından Dünyada genel kabul görmüş ya da çok kullanılan dillerle de dile getirerek karşı tarafa aktarabilmek.
• Doğru, güvenilir ve daha da önemlisi problemin çözümünde (Luis Suarez’in Patrice Evra olayında olduğu gibi) uzman olmak olarak özetleyebiliriz.
Başımıza gelmeden yukarıdaki örnekler gibi olaylara gebe bir konuyu bir an önce uygun bir çözüme kavuşturmak elbette gereklidir…
Tabii, iş başa gelince “Öyle değil mi Samet?” demek istemiyorsak…
Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılınBu yazı 542 kez okundu.
DİĞER GÜNCEL HABERLER:
- Gelişmeler üzerine
- Süper Lig İçin 27 Puana İhtiyaç Var
- Balıkesirspor-G.Antep BŞB. maçı TRT Avaz’da
- Federasyon işi bilmiyormuş!
- Balkes’e Bakanlıktan 1 milyon 290 bin lira
SON EKLENEN YORUMLAR:
- Mustafa Korkmaz - Federasyon işi bilmiyormuş!
- Hakan Güç - “Bolu,Balıkesirspor’a deplasman değildir”
- balikesirspor.web.tr - “Bolu,Balıkesirspor’a deplasman değildir”
- Sinan Akbaş - “Bolu,Balıkesirspor’a deplasman değildir”
- balikesirspor.web.tr - “Bolu,Balıkesirspor’a deplasman değildir”
Yorumlar
Önemli bir konu! için yorum yapılmamış