BALIKESİR'in takımı BALIKESİRSPOR. Bal Bal Bal…Kes Kes Kes…Balkes Balkes Heeey…

Bu yazı, PTT 1. Ligde bu sene mücadele etmeye başlayan ve dikkate değer bir çıkışla sezona başlayan Balıkesir Sporda yapılan tercihlere ilişkin alınan birkaç notun karalanmasından ibarettir. Yazar, yukarıda değinilen dışarıdan bir gözün daha fazla farkında olabileceği iddiasını en azından bu yazıda taşımamaktadır. Yazıyı yazdıran daha çok oyun içerisinde gerçekleşen organizasyonları salt seyirci olmanın ötesine geçip teknik bir gözle izleme ve anlama çabasıdır.

Teknik tercihler üzerine birkaç genel not

Elbette her takımın oyuncularını en iyi tanıyan o takımın teknik sorumlusudur (Antrenör, Teknik Direktör, Menajer vb). Onlarla en çok vakit geçiren antrenman ve maç performanslarını kesintisiz bir şekilde izleyen ve hatta zaman zaman onların kariyerlerini ve geleceklerini ilgilendiren/belirleyen kararlar takımın teknik sorumlusu düzeyindeki insanlar tarafından verilir.

Bu, teknik sorumlunun verdiği her kararın doğru olduğu anlamına gelmez. Belki teknik sorumlunun göremediği çeşitli noktaları dışarıdan bir göz genel futbol tecrübesi, zekâsı veya yeteneğiyle gözlemleyebilir ve fikir sahibi olabilir. Teknik sorumlu bu kararları verme konusunda en avantajlı, konumu en müsait olandır ve zaten görevi ve sorumluluğu da budur.

Bu yazı, PTT 1. Ligde bu sene mücadele etmeye başlayan ve dikkate değer bir çıkışla sezona başlayan Balıkesir Sporda yapılan tercihlere ilişkin alınan birkaç notun karalanmasından ibarettir. Yazar, yukarıda değinilen dışarıdan bir gözün daha fazla farkında olabileceği iddiasını en azından bu yazıda taşımamaktadır. Yazıyı yazdıran daha çok oyun içerisinde gerçekleşen organizasyonları salt seyirci olmanın ötesine geçip teknik bir gözle izleme ve anlama çabasıdır.

PTT 1. Ligde durum

Ankaraspor AŞ teknik direktörü Osman Özköylü’nün FourFourTwo dergisinin Kasım sayısında yayınlanan röportajındabu sezon PTT 1. Ligde ortaya çıkan tabloyu aşağıdaki cümlelerle tanımlıyor; “Üst düzeyde bir lig olacak bu sene. Geçen sezon hemen lig başında bazı takımlar öne çıkmıştı ama bu sezon böyle olmayacak. Çok iyi kadrolar, ciddi yatırım yapan kulüpler var. İstanbul büyükşehir Belediyespor, Balıkesirspor, Manisaspor, Orduspor lige iyi girdi ama 11, 12 takımın çok iddialı olduğunu görüyoruz”.

Bu değerlendirmeyi doğrulayan bir sezon görüntüsü özellikle Balıkesirspor’un Ankara’da konuk olduğu maç ve milli maçlar nedeniyle liglere verilen aradan sonraki haftada zirveye oynayan takımların puan kaybetmesiyle ortaya çıkmış oldu. Balıkesirspor’un hızlı başlayarak liderliği ilk haftalarda elinde tuttuğu ligde haftalar ilerledikçe iddialı bir profil ortaya koymaya başlayan takımlar buna uygun sonuçlar almaya başladılar ve ligin iç dengeleri oluşmaya başladı.

Balıkesirspor

Bu süre zarfında beklenmeyen kötü sonuçlar almaya başlayan Balıkesirspor’da 3 futbolcu kadro dışı bırakılarak bir revizyona gidilmiş oldu.

Revizyon denebilecek kadar kapsamlı olmasa bile rotasyon olarak değerlendirilebilecek çeşitli değişiklikler de takımın teknik sorumluları tarafından sezon içerisinde futbolcuların performanslarına bağlı olarak gerçekleşti.

Bunlardan özellikle dikkat çekenleri geçtiğimiz Pazar günü oynanan Mersin İdman Yurdu maçında cezalı Karikari’nin yerine oynayan Mehmet Al ve Şanlıurfaspor maçında alınan mağlubiyetin ardından oynanan iki maçta sahaya Burak Çalık’ın yerine ilk on birde çıkan İlhan Depe oldu.

İki futbolcu da kendilerine verilen forma şansını iyi değerlendirmeye çalıştılar. Özellikle hücum hattında pres yapma, rakibin oyununu bozma konusunda sorun yaşayan, bunu maçın geneline yayamayan Balıkesirspor’da Karikari’nin yokluğunda Mehmet Al tercihi bu sıkıntıya belli oranda da olsa çözüm üretmiş göründü.

İlhan Depe de genç ve temposu yüksek bir futbolcu. Özellikle sonradan girdiği maçlarda kulübeden gelip oyun alanına etki etme potansiyeli hayli yüksek. İlk on birde sahaya çıktığı maçlarda da bu katkısını takıma sundu. Sezonun geneli düşünüldüğünde daha fazla dakika bulması gerektiğini düşündüğüm bir futbolcu. Ancak onunla aynı bölgede görev yapan ve ilk on birin iddialı isimleri olan Burak Çalık ve Lalawele’nin varlığı düşünüldüğünde daha az dakika bulması anlaşılır olsa da, her durumda İlhan Depe’den daha fazla faydalanmak diğer alternatiflerin de oyun alanında rahatlatılmasını ve performanslarının yükselmesini sağlayacaktır.

Bu iki isim açısından en ciddi handikap ise özellikle son oynanan Mersin İdman Yurdu maçında son derece net birer pozisyondan faydalanamamaları oldu. Şayet bu pozisyonları değerlendirebilseler kadroda gerçekleşen revizyon ve rotasyon çok daha belirgin sonuçlar vermiş olacaktı.

Yukarıda değindiğimiz mevkiler ve isimler açısından belirtilmesi gereken bir diğer noktada Burak Çalık’ın oyundaki varlığı. Burak Çalık da bu sayılan isimler arasında düzenli forma şansı bulabilen ve bulması gereken isimlerden bir tanesi. Ayrıca Burak Çalık oyunda kaldığı dakikalarda sadece kendi performansıyla takıma katkı sunmuyor aynı zamanda Muhammet Reis’le oyunun sıkıştığı alanlarda yaptıkları kısa verkaçlarla takıma topu kullanırken yeni bir yön kazandırıyor ve kendisi kadar takım kaptanının da performansına doğrudan etki eden bir role sahip oluyor.

Kartlar can yakıyor

Son olarak değinilmesi gereken bir diğer nokta ise takımın gördüğü kartlar. Ligde çok hızlı atağa çıkan takımlar ve bu oyun tarzına çok uygun süratli hücum oyuncuları var. Özellikle Balıkesirsporun savunmada az oyuncuyla yakalandığı ataklar Balıkesirsporlu oyuncuların sezon içerisinde bol miktarda kart görmesine neden oluyor.

Sezon başından bu yana baktığımızda takıma 13 lig maçında 33 sarı kart 3 kırmızı kart çıkartılmış. Kırmızı kartlardan ikisi aynı maç içerisinde görülen ikinci sarı kartlardan kaynaklanıyor. Sarı kartlar açısından baktığımızda maç başına 2,54 sarı kart düşüyor ve kart sayılarının özellikle son beş haftada yüksek bir profil çizdiğini belirtmekte fayda var. Takım ayrıca Ziraat Türkiye Kupasında oynadığı ve çok zorlanmadan geçtiği iki maçta da toplamda 1 sarı kart gördü.

Kart konusunda takımda en çok öne çıkan isimler bek bölgesinde görev yapan İsmail Dinler ve Caner Arıcı.

Caner Arıcı’nın takımın en yetenekli birkaç futbolcusundan bir tanesi olduğunu belirtmekte fayda var. Onun ölçeğinde futbolcu sayısı PTT 1. Ligin bütününde de çok değil. Enerjisi yüksek, süratli ve biraz da bunlarla bağlantılı olarak agresif.

Caner’in önceki yıllardaki kart karnesine bakacak olursak 10/11 sezonunda 234 dakikaya 1 kart (3278 dk/14 kart), 11/12 sezonunda 235 dakikaya 1 kart(2112 dk/9 kart), 12/13 sezonunda ise 174 dakikaya 1 kart (2269 dk/13 kart) düşecek şekilde kart görmüş. 13/14 sezonunda ise gördüğü dört kartın dakika başına ortalaması 180 dakikada 1 sarı kart (1083 dk/6 kart) biçiminde. Bunlardan 2 tanesini aynı maçta (Ankaraspor AŞ) görerek bir de kırmızı kart gördüğü düşünülürse 12/13 sezonunda 27 maçta görev alıp 3 maç cezalı 13/14 sezonunda toplam 13 maçta görev alıp şimdiden iki kez cezalı duruma düştü. (Veriler www.transfermarkt.com.tr adresinden alınmıştır.)

Yazıyı çok fazla rakamlara boğmamak adına İsmail açısından da durumun benzer olduğunu görebiliriz; 12/13 sezonunda 29 maçta 2419 dakika forma giyen İsmail bu sürede toplam 8 kart görürken bu sezon şimdiden 6 karta ulaşmış durumda.

Dikkat çeken bir durum, yıllar geçtikçe (ya da oynadıkları takımın iddiası arttıkça, bilinmez) futbolcuların kart ortalamaları artıyor. Bu rakamlar sporcuların PTT 1. Lige adaptasyon süreciyle mi ilgilidir bilinmez ancak ligin henüz yarısına bile gelinmemişken ve daha uzun haftalar olduğu düşünüldüğünde takımın buna önlem almayı göz önünde bulundurması gerekmektedir.

Balıkesirspor taraftarının özellikle son haftalarda gösterilen kartlar ve takım aleyhine verilen çok sayıdaki penaltıdan şikâyetçi olduğunu ve bu konuda takımlarına yeterince adaletli davranılmadığını düşündüklerini belirtmekte fayda var. Bu konuda takım taraftarlarının büsbütün haksız olmadıklarını da belirtelim ancak şunu da göz önünde bulundurmakta fayda var ki takım oyuncularının gördüğü kartlardan bazıları gerçekten fuzuli ve oyuncuların kişisel agresifliğine ve bireysel ya da takım halinde yapılan hatalara dayanıyor. Bu, takımın teknik yönetimi açısından ise üzerine düşünülmeye değer ciddi bir konu olarak duruyor.

Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın