Dünya işte doğuyorsun bir yerlerde, bir ailen, bir çevren, yaşadığın bir mahalle, kasaba ya da şehir oluyor. Büyüyorsun yavaş yavaş sokaklarda oynuyorsun arkadaşlarınla, kızlı erkekli farkında olmadan. Oyunlar eninde sonunda toplarla oynanan oyunlardan futbola gelip dayanıyor. Pişiyoruz daha küçükten futbolla yatıp, futbolla kalkar hale geliyoruz.
Takım, yıldız futbolcu, idol kahramanlar bulup kendimizi onların yerine koyuyoruz, rol model oluyorlar bizler için, sokaklarda o kaldırım taşları arasında, bir karış çimenle kaplı parklarda, çayırlarda. Okul yıllarında bulduğun kauçuktan minicik lastik topla, plastik su şişesiyle yâda kâğıtlardan yaptığımız futbol topunun peşinde koşturuyoruz delicesine. Beden eğitimi Öğretmenine yalvarıp üzerimizde takım formalarıyla koşturuyoruz büyük bir zevkle beton zemine. Düşe kalka, ellerimiz, dizlerimiz parçalanıyor oynarken hiçte uygun olmayan şartlarda, birde mağlup olursak üstüne dünyamız yıkılıyor, kahroluyoruz.
Ben böyle büyüdüm şimdi bir oğlum var oda aynı evrelerden geçiyor değişen sadece yaşadığımız zaman, birde bizim zamanımızda Babalarımız kızardı bizlere, senin topun okul, kitapların derlerdi, futbol onlar için koskocaman bir yalan. Kaçak oynardık, yalvarırdık amatörde hocalarımıza antrenmana gelemediğimiz için alsın bizi hafta sonu kadroya diye. Ben oğlum bunları yaşamasın diyerek hiçbir engel koymadan, ondan daha da istekli gönderiyorum futbola, hayallerimin peşinde, hayalini doyarak yaşasın diye. Takım aşkını yaşadığı şehirde bulsun, takım sevgisini gönülden hissetsin, gelecekteki çocuklara örnek olsun.
Yukarda yazılanları bende yaşadım diyeceksiniz, çok az çıkar aramızdan yaşamayanlar. Beklentilerle yaşıyoruz, kendi adımıza, kendi bakış açımızla bakıyoruz, yorumlarda bulunuyoruz, direktifler veriyoruz, oyuncular acar futbolcular beğeniyoruz, öneriyoruz. Gönlümüzden geçenlerle, beklentilerle hesapta olmayanlar karşı karşıya geliyor çoğu zaman. Küsüyoruz, kızıyoruz, kahroluyoruz, ağzımızdan öyle sözler çıkıyor ki duyunca başkasından utanıyoruz söylenenlerden, söylediklerimizden.
Balıkesirspor yöneticileri geçen yıldan kalan bir borcunuz var bizlere, siz inandırdınız, şampiyonluk sözünüz hala geçerli bizlere. Beklentilerimiz yüksek, hesapta olmayanlarla karşılaştırıyorsunuz bizleri, üzülüyoruz yine. Biz mevcut kadroya BALIKESİR ve BALIKESİRSPOR için yakışanı, çalışmış kendini kanıtlamış olanı, şampiyonluk için kendini parçalayanı istiyoruz. Bizi üzmeyeceğinizi bilmek, duymak, görmek hakkımız diyorum.
Beklentilerimizi karşılayın.
Hesapta olmayanlarla yıllarımızı yine harcamayın.

YAZARIN DİĞER GÜNCEL YAZILARI:
- Balkes Aşkının söylettikleri
- Taraftarın sesini duyan var mı?
- Beklentiler ve hesapta olmayanlar
- Yaşamın içinde yaşayamadıklarımız
- Demir tavında dövülmeli
çok doğru söylemişsin ersan kardeş.geçen sene biz taraftar olrak inandık ama malesef teknik heyet ve futbolcular inanmadı yönetimde inandırmak için yeterli çabayı sarfetmedi.bencede bu sene önce onlar inanacak sonrada bizleri inandıracaklar yoksa son maçlardaki gibi boş tribünlere çok oynarlar
Cahit Bey;
Sesimizi, sözümüzü söylemeye başlamak bile bir gelişme şüphesiz. Bir de sesimizi, sözümüz duyurmayı başarırsak çok uzun bir yolun başlangıcını yakalamış olacağız inşallah. Yolun başında olduğumuzu unutmadan kafa yormaya devam edeceğimiz kesin.
Önceleri “Bizler İnandık ,Siz de İnanın” diyorduk. Benim bu sezon için sloganım: “Sizler inanın, bizi de inandırın olacak”