Balıkesir’imizin, Balıkesirspor’umuzun hak ettiği yerlere gelmesi; özlediğimiz başarı ve imaj noktasında bulunması; hep söylediğimiz “Balıkesir Bir Markadır” söyleminin gerçekten ispat edilmesi şüphesiz herkesin hayali.
Bunların bir hayalden öte somut hedefler olarak ortaya konması ve bu hedefe gidecek yol haritasının belirlenmesi konusunda gelişeceğimize olan inancım tam.
Bir önceki yazımda, son dönemin başarılı takımlarını inceleyip, kendimce bulduğum ayrıntılarda başarı sırlarını araştırmış ve Akhisar Belediyespor’u ele almıştım. Bir gün başkaları tarafından ,Balıkesir’imizdeki başarıların arka planının araştırılıp, makalelerde konu edildiği günlerin yakın olduğu ümidiyle bu yazımda da Şanlıurfaspor’u konu edindim.
Bir sezon boyunca at başı yarışıp son yılların en ateşli rekabetini yaşadığımız Şanlıurfaspor, sezon başından itibaren grubun favorilerden biri oldu. Kurulan takım, teknik ekibin oluşturulması ve bu yolda ortaya konan bütçe, hedefi ortaya koyuyordu zaten. Kırk yılı aşkın süredir özlenen bir hedef için en uygun zemin, en olgun şartlar, en inanmış taraftarla “O sene bu sene” sloganıyla takımı oluşturdular ve teknik altyapıyı da bu ivmeyle sağlamlaştırdılar. Yani önce tüm şartlar olgunlaştı, sonra en uygun takım ve teknik ekip için kolları sıvadılar diyebiliriz.
Şartlar nasıl olgunlaştı, en uygun zemin nasıl meydana geldi?
Araştırırken benim bulduğum ayrıntılar şunlar oldu:
- Şanlıurfaspor’a ve Şanlıurfa kentinde sporun gelişimine destek olmak amacıyla doğmuş bir vakıfla karşılaştım önce.1996 yılında kurulan bir vakıf. Tam adı Şanlıurfaspor Spor Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı. Klübe nakdi kaynak sağlamak başta olmak üzere farklı faaliyetleri var. Tenis sporunun gelişmesi için yapılan çalışmalarla birlikte şehre iki tane tenis kortu kazandırmada önemli katkıları olmuş. Ayrıca yüzme sporunun gelişimi içinde devam eden projeleri olduğunu öğreniyoruz. Vakıf 5 kişilik yönetim kurulu ve bir çalışanıyla mesaisine devam ediyor.
- Şanlıurfaspor’un farklı isimlerde taraftar gruplarının yanı sıra Genç Şanlıurfaspor’lular Traftar Derneği adı altında bir taraftar derneği var. Ayrıca Anadolu Taraftar Dernekleri Federasyonu adını taşıyan bir oluşumda, taraftar organizasyonlarında önemli rol oynuyor. Hatta bu federasyonun çalışmaları Şanlıurfa sınırlarını çoktan aşarak ülke genelinde önemli işlerde imza bırakıyor. Mesela bunda bir iki ay evvel Dalaman’da bir organizasyon gerçekleşti. Muğla Belediyesi’nin sponsor olduğu bu organizasyonda Türkiye Spor Klüpleri Tarfatar Federasyonu’nun temelleri atılmaya çalışıldı. Dalaman’daki bu organizasyonda Şanlıurfa’da federasyonuyla gayet güzel temsil edildi. Ayrıca geçen hafta Trabzon’da gerçekleşen “Renklerin Kardeşliği” temalı taraftar dernekleri toplantısında da oradaydılar.
- Şehirde uydu üzerinden yayın yapan iki tane TV var. Bu iki kanalın hem klübe, hem de Şanlıurfa’nın tanıtımına ciddi katkıları gözlemleniyor. Şampiyonluk haftasına girdiklerinde canlı yayında SMS ve nakdi bağış kampanyası yaptılar. Ülkenin bir çok yerinden büyük küçük sponsorluk ve yardımları da bu kanallar sayesinde öğrendik.
- Klübe kalıcı daimi gelir projeleri olduğunu biliyoruz.
- Valilik, Milletvekilleri ve Bakan Faruk Çelik’in destekleri, ve bunların yanında göreceli olarak az gibi görünse de önceki yıllardan beri devam eden belediyenin desteği bir araya gelince şartlar olgunlaşmış oluyor.
Özetle siz kendi içinizde tam beraberliği sağlarsanız, 1970’lerin yöntemlerini değil 2010’ların vizyonunu yakalarsanız , önce propagandanız oluyor, sonra gücünüz oluyor. Adına ister lobi deyin ,ister destekçi deyin, sizin inanmışlığınıza, ardınızdan esen rüzgarlar da eşlik ediyor. Yani siz yelkenlerinizi sağlam, büyük ve uygun yaparsanız, bu yelkenleri şişirecek rüzgarı mutlaka buluyorsunuz. Yelkeniniz yoksa rüzgardan şikayet etmeyin.
Balıkesirspor’umuz için güzel günlerin yakın olduğunu biliyorum. Dolayısıyla farklı klüpler hakkında yazdıklarım onları övmek , kendimizi yermek için değil. Aksine ülke spor başarısına yapılan katkılarda Balıkesir’imizin de yıldız günlerine dönmesini arzu ettiğimdendir.
Bu arada bu bilgileri edinirken tanıştığım ve yazılarımızı Şanlıurfa’dan takip eden Sayın Hakan Erkuş’a da teşekkürlerimi sunmak isterim.
Benim fark etmediğim ayrıntılar konusunda yine değerli okuyucularımızın ilaveleri olursa yazılarımız amacına daha iyi ulaşacaktır
Pazartesi görüşmek üzere.
Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın
Yükleniyor ...
Taraftar, kendisinden sürekli destek olması , her şart altında maça gelmesi, fiyatı ne olursa olsun bilet alıp takımına kaynak olması talep edilen kitle olmuştur. Ama uzun zamandan beri de taraftarın taleplerinin de olduğu, bu taleplerinde yadsınamayacağı gerçeği farkedilmiştir. Dünyanın bir çok yerinde gerçek anlamda aidiyet duygusunu taşıyan taraftarlar, spor müsabakalarının en önemli unsuru olduklarını kurdukları birlikler, dernekller ve federasyonlarla ortaya koymuşlardır. Spor endüstrisinin en önemli maddi ve manevi kaynağı olan taraftar kendi içinde bilinçlenip organize olamadığı sürece, emin olun kimse taraftarı biraraya getirmek için çaba sarf etmeyecektir. Bütün yazılarımda taraftar, seyirci, futbolda 12. adam, konularının önemiyle birlikte, bu tarz organizasyon ve oluşumların önemini dile getirmeye çalıştım. Zor olduğunu biiyorum ama; taraftar dernekleri, destek vakıfları, tribün organizasyonları, taraftar marşları, taraftar yeminleri, tribün belgeselleri,deplasman etkinlikleri, sezon dışı kültür aktiviteleri, taraftarın da aktif sporun içine çekilmesi, il geneli spor müsabakalarıyla dostluğun gelişmesi gibi, tüm Türkiye’ye örnek olacak bu faaliyetlerin hayata geçirilmesi mümkündür. Bunun için atılacak ilk adım, bizden talep edilmesini beklemek değil , bizim talep etmeyi bilmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bu konunun önemini somut örnekleriyle birlikte araştırıp yazmaya devam edeceğim. Birbirimize destek olursak yol almaya başlarız. Bu konuda https://balikesirspor.web.tr en güçlü sesimizdir. Saygılarımla.
en büyük eksikliklerimizden biride taraftar dernekleri..bu konu nasıl çözülemiyor hayretler içindeyim.tam kuruluyor dediğimiz dernek niye kurulamıyor,büyük şehir oluyoruz,ilimizin toplam nüfusu bir buçuk milyon olmuş,küçücük ilçe takımlarının bile iki tane taraftar derneği var artık,şehrimiz büyüyor,takımımız üstüne koya koya gidiyor ve eminimki çok kısa bir zamanda süper ligte yerinide alacak bu hızda giderse fakat bir öz eleştiri yapmamız lazım kendimize ki doğru yolu bulalım..bakın iki adım denizliye organize olupta 30-40 otobüs gidemedik,gidebilirmiydik? sağlam bir taraftarlar derneğimiz olsa niye gidilmesin niye organize olunmasın..evinde 20 bin taraftara oynayan bir takım denizlideki ilk maçta niye 2 bin kişiye oynayamasın..bu konuda sınıfta kaldık artık böyle bir an yaşamak istemiyoruz,eskiler bilir nasıl salihliye,ödemişe,bandırmaya 40-50 otobüs gidiyorsak bandırmanın o eski toprak sahasında balkese yer diye bağırıp tribünlere sığmadığımız o günleri yakalamak şimdi daha kolay değil mi?çok faal bir taraftarlar derneği kurulması için gerekirse valimiz,belediye başkanımız,oda başkanları,klüp yönetimi lütfen yardımcı olsun balıkesirsporumuzun taraftarının gücünü eskiden olduğu gibi tüm türkiyeye gösterelim..takımımız çağ atlarken taraftarımız da çağ atlasın..