BALIKESİR'in takımı BALIKESİRSPOR. Bal Bal Bal…Kes Kes Kes…Balkes Balkes Heeey…

Geçmişten ders almasını bilmeyen insanlar ve bunların oluşturduğu toplumlar için tarih,  tekerrür  eden ve sürekli ağzı açık seyredilen , her vizyona girişinde de kapalı gişe oynayan bir film gibidir.

Yanılmıyorsam,  beşinci kez play-off oynadık ve yine hayâl kırıklığı yaşadık.

Üzüntümüzün esas kaynağı,   tüm bir senenin gayretleri ve emeğinin karşılığını   34. maçın sonrasına , her türlü sonuca açık tek bir maçın kader belirleyiciğine çaresizce teslim olmaktır

Ancak insaf etmek gerekir ki, son  senelerde bir takımın üstün oynayıp,  sahadan boynu bükük ayrıldığı ender maçlardan birisi  oldu Adana Demirspor maçı. Nitekim,  takımımızın mentörlüğünü yapan bir şahsa, facebook sayfasında bir Adana Demirspor taraftarı itirafta bulunuyor :

“ Arsenal-Galatasaray, Fenerbahçe – Trabzonspor ( geçen sezon)  ve Bayern Münich-Chelsea  maçlarında olduğu gibi,  oynayan ve galibiyete yakın olan taraf kaybetti ama,  inançlı olan kazandı . “

Mentör  hocanın cevabı çok hoşuma gitti : “ Balıkesirspor inanmasaydı, maçı baştan sona bu kadar üstün götüremezdi. Bence,  Türk Futbol tarihinin ender maçlarından birisiydi, oynayanın ve hak eden üstün tarafın kaybettiği bir maç olarak. “ diyor.

Aynen katılıyorum.

“ Şu oyuncu değil de, bu oynasaydı…”, “ Filâncayı değiştirmeseydi hoca…” ,”Kaleci , o golü yemeseydi… !  ( Bkz. “ Altıpasta seken toplar, eğer  çerçeveyi bulmuşsa gol olur.” kuralı) , “ Boş kaleye atsaydık..” gibi futbol cilvelerini duygusallıkla yorumlayanlar, akıllarının  galip geldiği noktada sahada ter döken tüm futbolcularımızın hakkını vereceklerdir mutlaka.

Bu maç dahil,  konsantre oldukları her maçta oyunlarını kabul ettiren , tempolarıyla rakiplerini canını acıtan ve acıtacak bir takıma sahip olduğumuz için mutluyum. Futbolcularımızın tamamını kutluyorum. Sezon sonuna kadar, bizleri son dakikaya kadar  umutla getirdikleri için görevlerini yaptıklarına  inanıyorum.

Takımın iskeletini koruyarak,  aksayan noktalara yapılacak 1-2 nokta transferin , bizi 1. Lig hedefi rotasına  oturtacağını yaşayarak öğrenenlerdenim.

İlk sezonumuzda kıl payı kaçan şampiyonluk sonrasında  gelen üçüncülüğün yarattığı yükselen seyirci beklentisi,   rahmetli Abdullah Matay gibi iyi bir hocanın gelmesi ve yapılan çok iyi transferlere rağmen, ağır yüklemeler ve takım içinde bazı oyuncuların yerlerinin  değişmesi yüzünden sezon sekizincilikle bitmişti.  Ancak seyircinin o sezon her fırsatta protesto ettiği rahmetli (Tango) Niyazi ‘nin önderliğinde, yapılan  yalnız  iki transferle Mahmut ve Rıdvan ’ la oluşan yeni takım ,  tüm zamanlarımızın en iyi kadrosuydu, şampiyon olamasalar bile.

Bu kadronun,  o efsâne takımdan da, şampiyon olmuş 1974-75 kadrosundan da daha başarılı olacağı görüşündeyim.

Keşke ile başlayan cümlelere her zaman can acıtıcıdır.

Son haftalarda  sanal âlemde ve tribünlerde, saha dışında  futbolcularımıza  küfredenler,  bu tür keşkeli  söylemlerin gerçekleşmesi halinde ,  aşağıladıkları oyuncuları kahraman ilân etmiş olacaklarının farkında mıdırlar acaba ?

Kaybetmeyi de olgunlukla karşılayabilmek ve moral bozmadan , aksayan noktaları gidermek başarıya giden yolun ilk adımıdır. Bunu unutmayalım.

Canımız sağolsun !

Sezonun kısa bir değerlendirmesi yapılacak olursa,

1. Futbolcularımız tek kelimeyle başarılı olmuşlardır. İlk defa kurulan bu takım için aksini söyleyemeyiz.

2. Seyircimiz işler iyi giderken stadı doldurmakla  görevini yapmış, kötü gidişe müdahil olmayı zûl addetmiş ve seyretmiştir her zamanki gibi.

3. Daha düşük bir nüfusa sahip taraftar grubumuz, zaman zaman taşkınlık yapan, sağa sola küfretmeyi  ve çevreyi dağıtmayı  masturbasyon sayan bir kronik fanatik grubun  dışında,  görevini yapmıştır. Serserî  ruhlu, lâftan anlamaz,  her şehrin yüz karası insanlardan  oluşan bu güruhu da adam ettiği taktirde; taraftarımız  takımı da , şehri de havaya sokabilecek yoldadır.Maç biletleri fiatları hakkında görüşlerini ve deplâsmanlar için ücretsiz otobüs taleplerini ise doğru bulmuyorum.

4. Teknik ekibimiz sonuç itibarıyla başarısızdır. Balıkesirsporluluğu asla tartışılmayacak hocamız, eğer  önündeki mesleki çalışma hayatında kazanacağı deneyimlerden faydalanabilir ve kendisini geliştirebilirse, bugün değil ama ilerideki dönemlerde Balıkesirspor ‘ a katkı sağlayabilir. Oyuncuların bir araya getirilmesindeki başarısını görmezden gelemeyeceğimiz teknik yönetimimiz,  bu  oyuncuları bir takım haline getirememiş, saha dışından oyuna müdaheledeki aczini de “ Telaşlandığını “ itiraf ederek  kabullenmiştir adetâ.

İyi niyetlerinden kuşku duyulmayan kulübemizin ,  tribünlerden bile gözlenebilen  önderlik özelliğinin olmayışı yanısıra,  sezon boyu liderliğe oynamanın stresini kaldıracak, oyuncuları motive edecek, alternatif taktik plânları zamanında devreye sokacak  yeteneklerinin devreye  girmesini, sabırla ve kamuoyunun aksi görüşüne rağmen beklemek,  bugünkü sonucun alınmasında başlıca etken olmuştur.  Mesut Hoca ve yardımcılarının gayret ve çalışmalarına teşekkür edilmelidir.

5. Yönetimimiz başarısız olduğu gibi,  başarısızlığa neden olanların inatla  arkasında durmak konusundaki ısrar ve anlayışları,  durumuzu daha da güçleştirmektedir.

Futbol  ekonomisinin lâfla dönmediği ve yönetiminin uzmanlık gerektirdiği  bir devirde,  koskoca şehri temsil eden bir takımı sahipsizlikten kurtaran belediyenin desteğiyle de olsa,  işi götürmek kolay değildir. Ancak, mâdem bu işe soyunulmuştur, eleştiriye açık olmak, işi bilenlerin yardımını almak, söz dinlemek ve hepsinden  önemlisi gerekeni zamanında ve  süratle  yapmak, herhalde “ Herşeyi biz biliriz ! “ tavrından daha hayırlı sonuçlar getirir.

Teknik ekip seçimi ve son derece açık seçik gözüken teknik hataların düzeltilememesi , maalesef bir yılı harcamıştır.

Emek ve  paranın bu kadar verimsiz kalması, bir iki taraftar grubunun desteğiyle yönetime alternatif bulunamayacağı  gerçeği göz önüne alınırsa, ilerisi için  karamsarlık oluşturacak boyuttadır.

İyi niyetli çabalarla da olsa , başarısızların arkasında durmaya devam etmek, yıllar sonra tekrar havaya girmiş Balıkesirlileri de, Balıkesirsporluları da  küstürecek ve bugün hayal kırıklığı içindeki câmiayı  ulaştığı  olumlu  noktadan   uzaklaştırcaktır ki, esas kaybımız budur.

6. Son olarak Balıkesir Spor Basını, yönetimden de, teknik kadrodan da, seyirci ve taraftardan da daha başarısız olmuş,  yine sınıfta kalmıştır.

Ekonomi , siyâset , kültür ve sanat açısından kısır ve geride kalmış dış âleme ve yeniliklere kağalı tutucu bir şehrin,  spor açısından da  başarısızlığının arkasında yine basın vardır.

Yol  yordam bilen,  eleştirip doğruları gösterecek, toplum çıkarını ön plânda tutacak , eğitim ve kültürü belli bir düzeyin üstünde, sözünü esirgemeyen mensupları olmayan , tersine  gelecekteki çıkarları için elindeki sopayı saklayan ve susan insanların çoğunlukta olduğu bir baskı grubu olamaz.

Basının görevi muhalefet etmektir. Dedikodu üretmek ve susmak değil !

Senede bir defa, o da sadece (adı üstünde) gösteri maçında protokola ya da emniyete karşı BASINSPOR çakma adı altında,  Balıkesirspor forması giymek Balıkesirli ya da Balıkesirsporlu olmaya yetmemelidir.

Basının muhalefetinin olmayışı, ya da olamayışı  ,  yönetimi  ve  teknik ekibi  hatâlarında ısrar etme yanlışına itmiştir. Basının bildiklerini saklayıp paylaşmaması , her şeyi açıkça yazmaması , yorum ve haber konusunda bilinen yetersizliği ve günü kurtarmak dışında sadece  şehri, seyirciyi ve taraftarı gaza getiren “ Goy goycu” anlayış ve tavrı,  Balıkesir ‘in geri kalmış  çaresiz bir Anadolu kasabası öksüzlüğü içinde gelecek yıllarının nasıl geçeceğini göstermektedir.

7. Vilâyet ve Belediye’nin  desteğine samimiyetle teşekkür etmek, şehrin Balıkesirspor etrafında daha fazla kenetlenmesini , futbol ekonomisinin seyirci ve taraftara çıkaracağı faturayı doğru kanalize edecek iş çevresini , işadamlarımızı, esnafımızı yönlendirmeyi ve  daha fazla katkıda bulunmalarını sağlamayı  engellememelidir.

Merhaba hüzün,  Günaydın Balıkesir,  teşekkürler Balıkesirspor !

Bu yazıyla ilgili forumdaki tartışmaya katılın