BALIKESİR'in takımı BALIKESİRSPOR. Bal Bal Bal…Kes Kes Kes…Balkes Balkes Heeey…

Asaf bey panik olayı korkan insanların yaşadığı duygu karmaşasıdır. Karmaşa içersinde olanlar o durumda hangi yöne gideceklerini, neyi nasıl yapacaklarını, engelleri nasıl aşacaklarını planlayamazlar, sağlıklı doğru karar veremezler. Futbol ve benzeri topluluk oyunlarında bu panik bir veya bir kaç kişi tarafından yaşanıyorsa diğerlerinin üzerine daha çok görev ve sorumluluk düşmesine ve akabinde bu yükün altından sağlıklı bir şekilde çıkılamamasına sebep olur.
Bu paniğe birde yönetici pozisyonunda bulunan, bunları aşacak yöntemleri yorumları yapacak olan Hoca yaşarsa bunu oyuncularına, basına yansıtıp beyanatta bulunursa herkes etkilenir. Rakibinize de güç güven vermiş olursunuz, karşınıza daha fazla inançlı, dirençli olarak çıkar. Bu paniğin üzerine birde sahada gol yer daha da paniklersen, çok efor sarfeder çok daha fazla çabalarsın. Seyirci başlar homurdanmaya, söylenmeye, kendine destekçi bulursa ki bir sürü var tribünde koro halinde başlar atıp tutmaya iş sonunda salya sümük hakarete küfüre kadar gider. Bu Hocayı, sahadaki, kulubedeki, kale arkasındaki topçuyu etkiler demoralize eder, sağlıklı alınamayam kararlar dahada sağlıksız karmaşık bir hal almaya başlar.
Asaf bey biz bunların birazını Malatya maçında yaşadık biraz hasar aldık, uzatmada atılan gol şimdilik olayı alevlendirmeden söndürdü ama aynı olayları yaşarsak sonuç çok daha ağır olabilir. Bunu çözecek ne ben, ne siz, ne basın yayın, ne de tüm seyirci Balıkesir halkı, bunu takımın Hocası, beraberindeki yardımcıları, oyuncular ve kulup yöneticileri çözecek. Bunu çözeceklerine de inanıyorum.
Seyirci konusuna gelince, sahamızda oynadığımız maçlarda ortalama 4 ile 6 bin civarında seyirci gelmekte. Deplasman için yakınlık, uzaklık ve bedava otobüs, bedava bilet durumuna göre sayılar değişmekte. Her spor dalı gibi futbol da temaşa yani seyretme işinin yapıldığı bir dal. Burada Balıkesirspor için dört gurup var; seyirci , taraftar, kapalı tribüncüler, yönetici ve şehrin büyükleri dediğimiz Vali, Belediye Başkanı, basın mensupları, futbolcu eşleri çocukları.
Seyirci; elinde kabak, siyah yada beyaz çekirdekle maça gelip çekirdek çitleyip, su ve sigara içip, oturup çekip giden, takımdaki oyuncuların kim olduğunu dahi bilmeyen, vakit geçirmek amacıyla gelip sadece canı bağırmak isterse, küfür etmek isterse sesi çıkan gurup.
Taraftar; maç esnasında yerinde duramayan, hop oturup hop kalkan, kendi başına bağırıp çağıran, bir araya geldiğinde sloğan atan, tezahürat yapan, tezahürat yaptığını sanan, kendi içinde kavga edip öldüresiye döven, beleş bilet, beleş otobüs, beleş forma peşinde koşan, yanında bulunanla beraber konuşup yorum yapan, takım kuran, oyun planı yapan, takım galip gelince sevinen küfür eden, yenilince önüne gelene küfür eden, futbol bilgisi az genelde çocuklar ve gençlerden oluşan hiç bir şeyden korkmayan, hiç bir şekilde kabul etmeyeceğimiz olaylar ve yaptıklarıyla kulubün ceza almasına sebep olan gurup.
Kapalı Tribün; Seyirci kategorisinde olan, biraz daha bilinçli, beleş bilet, beleş forma peşinde olmayan, takımın oyuncusunu tanıyan, rakip hakkında iyi kötü bilgisi olan, arkasında davul zurna sesini duyunca oynayan, tezahürat yapmak için taraftar gurubunun seslenişlerine cevap vermeyen, cevap vermek için nazlanan kendisini gaza getirecek bir lider arayan devamlı oturup sadece gol attığımızda hoplayıp zıplayıp bağıran gurup.
Biz malesef bu durumdayız, ne tribünde bizleri yönetecek amiğomuz, ne itici gücümüz, ne havamız, nede gerçek manada taraftarımız var. Biz inandırılmak zorundayız, inanmalıyız, içimizden amiğolar, tribün liderleri çıkarmalıyız. Biz beleş bilet, beleş otobüs ve çıkar peşinde değil, takımımızın peşinde olmalıyız. İçerde dışarda, sokakta, çarşıda, pazarda, radyoda, televizyonda takımımızı konuşmalıyız. Kulubün lisanslı formasını, eşofmanını, armasını, atkısını, fularını satmalıyız, satın almalıyız. Yöneticilerimiz, hocamız daha çok basına halka açıklama yapmalı, yapılan açıklamar, antrenmanlar, yerel basınımızda, görsel yayın yapan kanallarımızda daha çok yer almalı. Organize olup yapacağımız tezahürat, slogan, ıslıklarla adabı muhaşeret kuralları içersinde kulubümüze zarar vermeden gelen rakibin moralini bozmaya, yanlış kararlar veren hakem heyetini uyarmaya en önemlisi kendi oyuncumuzu, hocamızı ve kendimizi motive etmeye çalışmalıyız. Bunları gerçekleştirmek içinde çok çalışmalıyız. Katedeceğimiz çok mesafe var, bir yerlerden başlamalı birlik beraberlik içersinde BALKES aşkıyla KIRMIZI BEYAZ aşkıyla örnek taraftar, örnek kulüp, örnek şehir, güçlü kulüp, bileği bükülemiyen takım olmalıyız. Bunları yaptığımızda panikleyen değil panikleten, korkulan, kanırtan, acıtan, efsaneler yaratan takım oluruz. Bunları yapmak çok zor olmasa gerek. Bir yerlerden başlamalı ne dersiniz?